Bugün bir oyun grubunun deneme dersine gittik,ders 10:30 da bizim de oraya vaktinde gidebilmemiz için 10:00 gibi evden çıkmamız lazım ki bu da demek oluyor ki saat 9:00 da falan kalkmalı ki sadrazamın sol hazretleri kahvaltı falan etsin.Acaba benim çocuğum 27 aylık ömründe 27 kere saat 9:00'da kalkmış mı ki bugün kalksın ?Ben de mallık ne diye o saatteki bir yere gitmeye kalkıyorsun.
Yarım saat boyunca öperek,okşayarak,üzerini açarak yer yer uyuz olmaya başlıyorum bak diye söylenerek kaldırmaya çalıştım,surat beş karış kalktı önce bir anırdı,sonra kahvaltıyı böğyyk diye itti,işemedi saat oldu 10:00 biz hala evden çıkma aşamasına gelemedik bile çünkü herif mama diyor ama önündeki mamayı yemiyor.
İşte günün başında sınanmaya başlıyorum.
Dışarı çıkmak istemez,ayakkabısını iter,bu arada hala işemedi ve biz evden çıkmak üzereyiz.
Neyse allah sen büyüksün dedim ve çıktık.
Girdik içeri ilk 45 dakika etkinlik son 45 dakika da koordinasyon(işte minderleri koymuşlar atlıyor çocuklar adına koordinasyon demişler)
Benimki durur bekler mi hiç ne gördüyse istedi,hamur istedi,blok istedi,yetmedi sandalyeyi sahiplendi. Çocuğum ne etkinlikler beklerken kız verdi mi eline oyun hamuru el bilmem nesi gelişsin diye ulan 24-36 aylık gruptaki çocuklar genelde pipilerini havaya kaldırarak bile işeyebiliyorlar ,oyun hamurunu öylece verip yuvarlatmayı ben 9.ayda yaptırdım evde.Herif tabii ki de sıkıldı ve kalktı yerinden, kız söyleniyordu "ama yerimizden kalkmıyoruz" diye, şöyle çoğul konuşan herkesten (başta anneler olarak) nefret ediyorum.Bunu geçelim.Hamur bitti boya başladı, tabi ben size buralarda ne kadar sıkıldığını anlatmayayım siz anlayın,zira Pıncır evde parmak boyasıyla soyut tablolar yapmış biri duvarlara neden diğer normal çocuklar gibi kağıdı boyasın ki ? Bloklardan da sıkıldı,evde götümüzden çıkan blokları orada bir güzel topladı zaten neden toplamasın ki para veriyoruz ,siler de onları yani...Böyle böyle 45 dakika doldu,sınıftan çıkarırken 3.dünya savaşını bizzat yasadım.Yerlere attı kendini öyle böyle değil çıldırıyor ulan manyak çocuk sanki içeride uslu uslu oturup her boku yaptı da elinden aldık, bilinçli (!!) bir anne olarak göz hizasında konuşmayı denedim,hatta adam yerine koyup açıklamaya çalıştım ama o öyle yatıyor yerde(bu arada diğer çocuklar el falan yıkıyorlar yeni sınıfa geçecekleri için benimki de mikroplarına mikrop ekliyor)en sonunda bana bak dedim ya şimdi kalkar sınıfa geçersin ya da gideriz buradan, şimdi tehdit çok başvurduğum bir tanım değil ben daha çok alternatif sundum demeyi tercih ediyorum hoş her ikisinde de benim çocuğum anırmayı ve yerde yatmaya devam etmeyi tercih ediyor.Artık ne kadar tükenmişsem adam çıktı geldi bunu sınıfa götürdü, ben de teşekkür edeceğim yerde neden daha önce gelmediniz diye sordum çocuk neredeyse 5 dakikadır anırıyor da.
Spor tarafını daha çok sevdi,atlamayı zıplamayı ama bilin bakalım orada da neyi sevmedi , bir tane çocuğu.Yalnız boyu Pıncır'ın bacağı kadar olan o bebe var ya pire gibi ters kayıyor düz kayıyor oradan atlıyor buraya geçiyor , benimki aman ona dokunmuş diye cırlıyor,aman onun önüne geçmişler diye zırlıyor(yalnız çocuğumun bu arada saat 9 da kalktığını lütfen göz ardı etmeyin normalde 11:45-12:15 arası kalkar), kaçınılmaz olarak tabii ki de yedi çocuktan tekmeyi baktım anası hiç müdahale etmiyor ,ben de en azından bir tepki veriyorlar diye düşüncemi belirterek bilinçli bir anne olduğumu gösterdim.Oysa ki ikisinin de kedi köpekten farkı yoktu.
O ders de bitince tam kapıdan çıkıyorken atölye öğretmeni bana çocukların sınırlara ihtiyaçları olduğunu ve bu sınırların devamlılığı olursa bir işe yarayacağını özet olarak geçebileceğim birkaç cümle sıraladı.İşte o sırada derin bir nefes alıp içimden " tatlım sen ne mezunusun da bana böyle bilmiş bilmiş konuşuyorsun, içeri girdiğinde o mavi gözlerine bayılıp mıncıklarken çocuğumu bahsettiğin sınırlara neden uymadın?" derken dışımdan "zaten sizler bunun için yok musunuz ?" dedim.Oh iyi demişim şimdi fark ettim.
Ne kolay değil mi her boku söylemek? Çocukla tek başına evdesin, çocuk evde boya da yapıyor lego da hamur da , ama sen kural koyacaksın 15 dakika lego çocuğum masadan kalkmak yok,şimdi biraz mola ve etkinlik saati bu 20 dakika ona göre ...
Valla ben çocuğuma yemek yemeyi, çişini bokunu tuvalete yapmasını falan öğretirim.Onun dışında ben çocuğumla yaşarım, yaşamıma dahil ederim,beraber diş de fırçalarım barbunya da ayıklarım,makineye çamaşır da atarım.Bir şeyleri öğretmek için değil dahil olsun benimsesin diye yaparım.Çocukları daha bebekken neden gönderiyoruz o zaman kreşlere ? Bok gibi de para veriyoruz bir zahmet siz öğretiverin , tek kişi yaşadığı bir evde neyin sınırını çizeceğim çocuğa aman yazarken fark ettim iyi ki huysuzluk yapmış Pıncır atölye saatinde,aferin çocuğuma...
Neyse sonuç itibari ile hem o sözde öğretmene uyuz olduğum hem de pire çocukla hiç anlaşamadığı için ama en önemlisi haftada 3 gün bu sabahki tantanayı çekemeyeceğim için göndermeyeceğim.
Sadece spor tarzı bir yer buldum para bok olduğu için haftaya da onun deneme dersine götüreceğim, en azından minderlerden atlarken biri kalkıp da bana sınır çizin demez.
Sonuç itibari ile bugün pestilim çıktığı için derhal anneme postaladım ve anne-baba hafta sonusu ilan ettim.
Canım kendim...
Canım çocuğum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Varsa bir fikriniz , alırım :)